Sosyal Medya

Kürsü

Selahaddin E. ÇAKIRGİL: ‘Gerçek tek adam' tahakkümüne ‘Hayır!' demek için‚‘EVET!'

Hükûmet etme sisteminde temel değişiklikler getiren Anayasa değişikliğinin referandumu için, 16 Nisan karar günü.. Sonuçları ülke geleceği açısından son derece önemli bir oylama olacaktır, bu.. Muhaliflerin çabası, ’tek adam’ hâkimiyetine karşı çıkmak adına; gerçekte ise ülkeye 90 yıldır dayatılan 'tek adam’ ilkelerinden kurtulma yolunda bir adım atılmasını önlemek..



ÇoÄŸu kimse tahminini söyleyip yazmakta ve bunu yaparken de, gerçekte kendi temennilerini dillendirmekte.. Bu satırların sahibi ise tahminde bulunmayıp, temennisini 'Evet' ÅŸeklinde dile getirmekte ve bu referandumu, bütün sosyo-politik hayatın tanziminde tek temel ölçü olarak dayatılan 90 yıllık 'tek adam’ ilkesine karşı halkın kendi öz iradesiyle yarınlarına sahib çıkması yolunda bir deneme imkanı olarak görmektedir.
 
***
 
Bu vesileyle Fransa’dan ilginç bir örnekle aktaralım.
 
Fransa, 1945 yılında 2. Dünya Savaşı’ndan galip tarafta yer almış olarak çıkmış olsa bile, savaşın ve 6 yıl kadar süren iÅŸgalin periÅŸanlığında ve bir türlü güçlü bir hükûmet kurulamamakta, '2’nci, 3’ncü, 4’üncü Cumhuriyet’ diye numaralanan yönetimler bir bir devrilmekte; güçlü bir liderden yoksun olan siyasî yapı yüzünden herÅŸey yüzükoyun yerlerde sürünmektedir, 12-13 yılı aÅŸkın bir süredir..
 
Fransız emperyalizminin Cezayir’deki tahakkümüne karşı cansiperâne bir istiklal mücadelesine atılan ve 1.5 milyon müslümanın hayatına mal olan kanlı savaÅŸ tabloyu daha bir karartmaktadır. Nihayet, 1958’in sonunda, dönemin CumhurbaÅŸkanı, 'Devletin başına Fransa’nın kahraman evladı General Charles de Gaulle’ü çağırıyorum..’ diyerek istifa edip, yerine güçlü bir lider olan De Gaulle (Dö Goll) geçer ve kısa zaman da sosyal kaosu sona erdirir.
 
***
 
Ama De Gaulle, Cezayir’in istiklalini tanımaya karar verince.. Cezayir’deki bir milyonluk dev fransız ordusunun 5 ünlü generali 1961 Nisanı’nda De Gaulle’e karşı ayaklanıp, Fransa’yı iÅŸgale yeltenir.. Cezayiyir’deki Fransız ordusunun iÅŸgal tehdidine karşı bütün Fransa’yı sokak savaşına hazırlayan De Gaulle, bir haftalık korkulu bekleyiÅŸten sonra duruma hâkim olur.
 
Fransa 1964 yılında ilk Atom Bombası denemesini gerçekleÅŸtirip NATO’nun askerî kanadından da çıkarak daha bağımsız bir siyaset izlemeye baÅŸlar.
 
***
 
Ama, Fransa’nın iç yönetim problemleri vardır. De Gaulle zâten güçlü liderdi ama ülkenin kendisinden sonra yönetilemez hale gelmemesi için vilayetlerin yönetiminde bir deÄŸiÅŸiklik yapılması yolunda referanduma gidilmesini kararlaÅŸtırır.
 
De Gaulle, önerdiÄŸi çözüm referandumda kabul görmezse istifa edeceÄŸini açıklar ve yapılan referandum kılpayı, yüzde 49.5’le De Gaulle’ün yenilgisiyle noktalanınca da, hemen o gece yarısı, 10 yıldır bulunduÄŸu Elysse Sarayı’nı terk eder ve doÄŸduÄŸu köye gider. 1 yıl  sonra da orada vefat eder.  Gerçekte De Gaulle kaybetmemiÅŸ, vazifesini tam da kendisine yakışan bir seçkin lider havasında tamamlamıştır.
 
***
 
Bizdeki referandum da olumsuz noktalanırsa, bu durum, sosyo-politik hayatı etkilemez deniliyor. Bunu hem de en baÅŸta CHP’nin Gn. BaÅŸkanı iddia ediyor, 'Halkımız endiÅŸe etmesin,  istikrarsızlık olmaz..' Sn. CumhurbaÅŸkanı da, Sn. Binali Yıldırım da vazifelerine devam eder..’diyor. Bu, öyle bile olsa, Hükûmet tarafına bir psikolojik eziklik verir. O halde, CHP lideri KK.’nın 'istikrarsızlık olmaz’ taahhüdünü, olacak ÅŸekilde yorumlamak da mümkün.. Nitekim, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 25 oy alan CHP lideri, yüzde 41 oy alan AK Parti için, 'Artık ülkeyi yönetme gücünü yitirdiÄŸi’ iddiasında bulunmuÅŸtu. Referandum istedikleri ÅŸekilde sonuçlanırsa, aynı teranenin tekrarlanacağı açıktır.
 
***
 
ErdoÄŸanda, referandumun son kertesinde, 'Evet’ çıkmamasıhalinde, tıpkı De Gaulle gibi çekileceÄŸini açıklarsa, ÅŸaşılmamalıdır. Nitekim o, geçmiÅŸ seçimlerde, 'Ben birinci parti çıkmazsam siyaseti terk ederim..’ diyen bir liderdir. O zaman da her durumda, kaybeden Tayyip ErdoÄŸan olmaz. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.